TEBE-İ TÂBİÎN
ETBAUTEBE-İ TÂBİÎN
(Islamic Glossary) :
Sahâbe ve Tâbiînden sonra Peygamber efendimizin övdüğü nesillerden üçüncüsü olanTebe-i tâbiîni görenler.Tebe-i tâbiînin asrı hicrî 220 (m.835)'de son bulur. Hanbelî mezhebinin imâmı Ahmed binHanbel, İmâm-ı Buhârî, İmâm-ı Müslim ve İmâm-ı Tirmizî, Etba-u Tebe-i tâbiîn neslindendir.(İbn-i Salâh)
TEBE-İ TÂBİÎN
(Islamic Glossary) :
Peygamber efendimizin Eshâbını gören ve sohbetinde bulunmakla Tâbiîn denen büyüklerigörmekle şereflenenler. (Bkz. Tâbiîn)Eshâb-ı kirâm, Tâbiîn ve Tebe-i tâbiînin toplam zamânı yaklaşık iki yüz yıldır. Bu devir,Resûlullah efendimiz tarafından övülmüştür. (Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî)Namazın, husûsî hareketleri yapmak ve husûsî şeyler okumak olduğu, Peygamberefendimiz tarafından bildirilmiş, kendisi de böyle kılmıştır. Eshâb-ı kirâmın Tâbiîn'e, onların daTebe-i tâbiîne bildirdikleri bu husûslar her asırda bulunan İslâm âlimleri tarafından bizlerekadar gelmiştir. (İmâm-ı Rabbânî)Tebe-i tâbiînden olan ve zamânında, Kûfe'nin en çok ibâdet edeni diye tanınan Muhammedbin Nadr el-Hârisî buyurdu ki: "İlmin evveli sükûttur. Sonra onunla uğraşmaktır. Sonraezberlemek, sonra onunla amel etmek, sonra da başkalarına öğretmektir."Tebe-i tâbiînin büyüklerinden Süfyân bin Uyeyne hazretleri buyurdu ki: "Allahü teâlâyıseven, Allahü teâlânın sevdiklerini de sever. Allahü teâlânın sevdiklerini seven, cenâb-ı Hakk'ınrızâsı için sever."